
Şiirimizin bize öğrettiği iki şey daha vardır ki bu belki de hepsinden önemlidir. Bunun birincisi çokanlamlılıktır. Her yere çekilen bir şiirdir bu. Dahası, bir gece nöbetçisi gibi bütün şiir boyunca görünüp görünüp kaybolan bir tümceden de öteye gitmeyen başlığı çıkarırsak şiiri istediğimiz yerinden de okuyabiliriz. Yalnız bu da değil: Her türlü yoruma da açıktır. Herkes istediği gibi de anlayabilir. Bir yere takılıp kalmaz. Açık bir yapıttır. İkinci özelliğe gelince; şiir sanki yüz parçaya bölünmüş, üstünden de trenler, buldozerler geçmiştir, öylesine paramparçadır. Görünmez iplikler, iğnelerle tutturulmuş gibidir. Karmaşık mı karmaşık bir yapı koyar ama ayırtına da kolaylıkla varılmaz bunun. Dile gelince, her şeyin başı olan, bu durup dinlenmeden, şiir boyunca gidip gelen dil de paramparçadır. Başı boş atlar gibi tepinir durur, dur durak bilmez.
şiirin sıfır noktası, ilhan berk