19.Gün
02.04.2021
Sevgili Günlük!
Dün tanıştığımızdan bu yana en kısa konuşmamızdı seninle. Ne yalan söyleyeyim pek konuşacak halim yoktu ama sana söylememek de ayıp olurdu. Benden sıkıldığının farkındayım. Ben de sıkıldım kendimden. Sana bir gün olsun müjdeyle gelemedim, bu üzüyor beni.
Mail meselesini az çok biliyorsun. Uzun zamandır beklediğim bir dönüştü ancak olumlu olmadı. Aslında dün değil, 23 Mart’ta dönmüşler ama gereksiz kutusuna düştüğü için tesadüfen fark ettim. Gelen kutum bile üzülmemi istemeyip gereksiz diye nitelemiş bu cevabı.
Üzüldüm. Hatta yıkıldım diyebilirim ama üzüldüğüm şey reddedilmek değil. Üzüldüğüm şey bu reddin ardındaki farkındalık. Kolay değil Sevgili Günlük, bazı isimlerle altlı üstlü olmak hiç kolay değil ve olmayacak da. Kalemimin sesinin daha yüksek çıkması gerekiyor.
Günün sonunda Sevgili Günlük, bu farkındalıkla yaşamayı da öğrendim. Kendimle alakalı öğrendiğim bir şey var ki, ben devam etmeliyim çünkü durduğum zamanlarda ben, ben değilim.
Servet Eren
Darağacı Sanat 