Bulut Ekspresi geliyor
Rıfat Ilgaz Tarık Akan’a soruyor
Tarık Akan sanatçı olamamışken
Tarık Akan Rıfat Ilgaz’a soruyor
SANATÇI OLABİLME DURAĞI
Bulut Ekspresi geldi geldi istasyonda durdu. İstasyonun adını duyan ilkin bir ilginçlik belirtisi gösterir de fazla çaktırmamaya çalışır.
Uzaktan çok uzaktan anı gözcüleri gözlerken, istasyonun bir girişinin merdivenlerinden ömrünü memleketine adamış, yanlışları, hataları, eksikleri söylemekten geri kalmamış ama bu yüzden cefalar çekmiş Rıfat Ilgaz ağır ağır çıkmaktadır. Talih bu ya öbür girişin merdivenlerini ikişer ikişer çıkar Tarık Akan. Bilmeyenler talih dedi, bilenler kıkırdadı bile. Tarık Akan attı bavulunu bir yana koştu Rıfat Ilgaz’ın elini öpmeye. Öptürmedi Rıfat Ilgaz tabii ki de. Sarıldılar hal hatır sordular. Çok olmuştu görüşmeyeli.
Cemal Süreya “canciğer” demişti ya biz de sıkı fıkı deriz bu dostluk için. Her eşsiz dostluğun elbette bir güzel anısı, hikâyesi vardır. İşte bu durağın adı da bu hikâyeden gelir, bilmeyenler duysunlar efendim. Aydın Ilgaz anlatmıştır bu hikâyeyi bir yerde.
Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı filmleri sevmez bunu bilmeyen yoktur. Sansür üstüne sansür uygulanarak hazırlanan filmler, kitaptan pek çok şeyi kaybetmiştir. Değeri de bunlardan biri… Bu yetmezmiş gibi filmde kitapta olmayan başkarakter vardır: “Damat Ferit”. Tarık Akan rolü kabul etmiş ve çok da güzel oynamıştır bizce. Fakat işte gel gelelim bir gün Rıfat Ilgaz ile karşılaştığında Rıfat Ilgaz ona sormadan edememiştir:
“Niye kitapta olmayan rolü oynuyorsun?”
“Hocam kitabı okumadım”
“O zaman sen sanatçı değilsin.”
Aradan günler, aylar geçer, mevsimler değişir, takvimler eskirken yıllar geçer ve Tarık Akan eski Tarık Akan değildir. Bakın Rıfat Ilgaz aynı adamdır: yine memleketini seven onun için elinden geleni yapan. Eleştiriler yazmaktan çekinmeyen adamdır velhasıl. Bu konuşma üstünden zaman geçti dedik ya olan olacaktır işte. Tarık Akan’ın önüne yine Rıfat Ilgaz’ın kaleminden çıkmış bir romanın film uyarlaması için başrol teklifi gelir. Siz olsanız ne yapardınız? Ben bilemem bunu ama Tarık Akan kabul etmiştir. Film çekilir ve filmin galasına zahmet edilerek(!) Rıfat Ilgaz’ı da davet edilir. Tarık Akan öteden gelir ve dayanamaz sorar:
“Hocam oldu mu?”
“Sen şimdi gerçek sanatçı oldun.”
İcazet alınmıştır. Sanatçı olunmuştur artık.
Belki de Tarık Akan, Türk sinemasının mihenk taşından “Hababam Sınıfı dörtlemesinin” son iki filminde Rıfat Ilgaz’dan yediği fırçadan ötürü oynamamıştır. Kim bilir?
Unutuvermişim bakın söylemeyi! Tarık Akan’ın Rıfat Ilgaz’ın sınavını geçtiği eserin adını.
Karartma Geceleri.
Eyüp Saka
KAYNAKÇA:
Aydın Ilgaz, Milliyet gazetesi röportajı.