Odamda – Orhan Veli Kanık

Ben miyim bu şeylerin sahibi?

Kafamda bir çocuk var, meraksız.

İç âlemim oyuncaktan farksız;

Odam, içime bir ayna gibi.

Bir ışık oyunu var tavanda

Gölgeler seslerle birleşiyor

Ve bir karga beynimi deşiyor

Azaplar kemirdiğim bu anda.

Kardeşini öldürüyor Kabil,

İçimde bir yalnızlık duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sıkıntı ile geçilen sahil.

Bağlanıyor bir iple, bir sürü

Düşünce köyleri birbirine,

Çöküyor her şeyin üzerine

Hülyam boyunca kurduğum köprü.

Ve doluyor sessiz, ordularım,

Durmadan dinlenmeden odama.

Urbam içinde yatan adama

Hayretle bakıyor dört duvarım.

Kardeşini öldürüyor Kabil,

İçimde bir yalnızlık duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sıkıntı ile geçilen sahil.

Ve delirmenin tatlı vehmini

Sessizlik odama dolduruyor.

Kargam hâlâ başımda duruyor

Bulmak’çün beynin cehennemini.

Düşüp yatağın dalgalarına

Günlerce sürüyor bu yolculuk.

Durmadan akıtıyor bir oluk

Korkuyu sükutun mezarına.

Kardeşini öldürüyor Kabil,

İçimde bir yalnızlık duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sıkıntı ile geçilen sahil.

Dünyaya tek gelen insan gibi

Atılıyorum bir Hint dağına.

Giriyor kafamın darlığına

Kimsesiz dünyaların sahibi

Gidip gelmede ayni his

İskeleye ulaşmıyor çıma

Dikiliyor ansızın karşıma

Boynum kalınlığındaki ceviz.

Kardeşini öldürüyor Kabil,

İçimde bir yalnızlık duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sıkıntı ile geçilen sahil.

ekim 1937.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.