Darağacı Sanat Ailesi olarak “Herkes Okusun Diye” anlayışıyla başlattığımız ve usta olarak örnek aldığımız edebiyat sanatçılarının eserlerini siz okurlara, arada bir aracı olmaksızın, ulaştırma fikri oldukça heyecan vericiydi.
Ne zaman konu benden bu anlayışın ilk ürünü olan Sabahattin Ali’nin Bütün Şiirleri eseri için bir son söz yazmam uygun görüldü; beni bir korku ve bir telaş aldı götürdü. İşte o vakit anlayıverdim bu işin ne kadar zahmetli ve zorlu bir süreç olduğunu.
Koskoca bir yazarın değerli şiirlerini “Herkes Okusun Diye” yayımlamaya başladığımız bir sürecin sonuna gelmiş bulunduğumuzu söylemek isterim. Fakat Sabahattin Ali’nin Bütün Şiirleri adlı eseriyle ilk ürünümüzü verdiğimiz bu serüvenin yeni başladığını ve tüm zorluklara ve omuzumuzda ağır sorumluluğa rağmen devam edebilmek için elimizden geleni yapacağımızı da unutmadan söylemeliyim.
Sabahattin Ali ülkemizde en çok Kürk Mantolu Madonna romanı ile bilinir ve bu biliniş haliyle bir romancı izlenimi uyandırır okuyucunun belleğinde. Hâlbuki bu durum başka yazarlarda da görülmekle birlikte büyük bir yanılsamadır. Sabahattin Ali’nin öykücülüğü de romancılığını aratmaz. Bunun yanında Sabahattin Ali’nin bilinmeyen bir tarafı da şairliğidir. Bunun nedeni belki öykü ve romancılığı kadar güçlü bir şair olmamasından ileri gelir, belki de yaşamındaki olaylar onu şiirden uzaklaştırmış ve uzaklaşma da onun şair yönünün gelişmemesine, geliştirmek istememesine, sebep olmuştur. Ancak şirden tamamen kopmayan Sabahattin Ali, az da olsa şiir yazmaya devam etmiştir.
Sabahattin Ali, şiirlerinin çok az bir kısmını “Dağlar ve Rüzgâr” adı altında yayımlamasına karşı yaşamının ileriki dönemlerinde ise bu yayımlamadan pişmanlık duymuş ve bunu dile getirmiştir.
Oysa yanılmıştır Sabahattin Ali. Onun şiirleri okuyucunun her dönem ilgisini çekmeyi başarabilmiş; üstelik bazı şiirleri değerli şarkıcılar tarafından da bestelenmiştir.
Durum böyleyken biz Darağacı Sanat ailesi olarak Sabahattin Ali’nin Bütün Şiirleri eserini siz değerli okuyuculara, bu değerli şiirleri ulaştırdığımız için tarifsiz bir mutluluk içerisindeyiz.
Darağacı Sanat, modern dünyayı takip eden, ona ayak uydurmaya, uyum sağlamaya çalışan bir anlayışın, bir fikrin hatta bir neslin ürünüdür.
Dünya durmadan dönerken, hayat hızla değişirken ona karşı olmak, onu görmezden gelmek imkânsızdır. Bu imkânsızlığı bir yana bırakalım ve şu soruya cevap arayalım: teknolojiye ve değişen dünyaya uyum sağlamamak için bir nedenimiz var mı?
Siz o soruya cevap araya durun, biz, Darağacı Sanat ailesi olarak edebiyatı, sanatı sevebilmeniz, birazcık da olsa ona hak ettiği değeri verebilmeniz için tüm açık yüreklerimiz ve çabalarımızla sizlere ulaştırmaya çalışmaya devam edelim. Çünkü biz bu yolla bizden önce sanatla meşgul olmuş ustalarımızın, bir parça da olsa, bir köşede unutulmayıp hak ettikleri değeri görebilmelerine yardımcı olabildiğimize tüm kalbimizle inanıyoruz.
Umut ederim ki bu anlayışla oluşturmaya başladığımız “Ustalarımız” serüvenini sürdürebilelim, onu devam ettirebilelim ki ustalarımıza olan maneviyat borcumuzu ödemiş olabilelim. Bunun için sevgili edebiyatsever, sanatsever ustalarımızı size tekrar tekrar sunmaktan şeref duyduğumuzu bilmenizi isteriz.
Unutulmamalıdır ki edebiyat da, sanat da insan ruhuna tutulmuş bir ayna, insan ruhunun birer yansıması, gölgesidir ki o, insan ruhunun yegâne gıdasıdır.
İyi edebiyat, iyi sanat ve ruhu olgunlaşmış bir gelecek için.
Eyüp Saka
Darağacı Sanat 