Oğuz Atay, Tutunamayanlar romanında sıklıkla ironiye ve mizaha da başvurmuştu. Mizah onun hayatında da yeri olan bir kavramdı. Öyle ki, son anına kadar şaka yapmaktan da vazgeçmemişti.
Oğuz Atay, 13 Aralık 1977 tarihinde aramızdan ayrılmıştı. Son gecesi tam da onu tanıyanların tahmin edebileceği gibiydi. Bir dostunun evindeydi. Bir ara banyoya girdi ve uzunca bir süre çıkmadı. Dostları merak edip seslendi: “Nasılsın Oğuz?” diye. Oğuz Atay’ın cevabı ise yine komikti, “Sevinmeyin, daha ölmedim.”

Tabii bu, o an için komikti. Uzun bir süre daha geçer ve ses çıkmaz banyodan. Dostları tekrar seslenir: “Nasılsın Oğuz?” diye. Bu defa ses çıkmaz. Ölmüştür. Büyük yazar adeta son şakasını yapmıştır. “Sevinmeyin, daha ölmedim.” onun son sözleridir.
Oğuz Atay’ın günlükleri, “GÜNLÜK” adıyla basılmıştı. Atay’ın günlüğüne yazdığı son yazı şuydu:
“Düşüncem geç gelişti, biraz geç başladım, biraz da erken bırakmak durumunda kalıyorum. Geleceğimi kaybetmek, yaşanan zamanı da boşlaştırıyor. Ne yapalım, henüz biraz da(ha) ayakta durma gücüm var; deneyelim, sonuç almaya çalışalım.” – 3 Ekim 1977
Oğuz Atay’ın günlüğü ölümü nedeniyle kesiliyor.
