Ahenklidir sözlerim benim
Ahenkli sözcüklerim bir gökkuşağı tablosunu andırır
Her biri ayrı bir renk taşır vurgusunda
Bir tablonun esrarını taşımasa da sırtlarında
Sözcüklerimde anlam saklıdır
Yansıtamaz gökteki beyaz dünyayı kara kuyuların
Derin sessizliğindeki dalgalar gibi
Ya da kızgın dünyadan bakamaz
Kızamaz ki sevdiklerine
Fakat, o da duyguların eseridir sonunda
Hoyrat bir poyraz gibi ürkütmese de kimseyi
Ürpertir açık kalmış pencere soğukluğu kadar
Köstekli saatin ağırlığını taşıyamaz, evet
Mutluluk sevincini kirpiklerinden belli de etmez
Fakat o
Renkli olabildiğince renklerle süslüdür
Rengârenk
Sözlerim bitmedi henüz, durun
Sözcülerim doludur
Sözlerim ahenk ile doludur
Bir şiir usulünce inci benzeri ince dizilidir
Mükemmel edasıyla biraz mütevazı
Ve bazen sapıtıverir
İki harf arasından fırlar ahlâksızlık
Doludizgin
Amma velâkin küfrüm kasvetlidir
Tumturaklı aruz vezni emsalince
Bir Bahadır, Cihângir edası taşır
Bol palavradan gelince
Hayal hududu tanımaz
Küfrüm lânetledir benim
Korkak yüreğime yürek takar
Sözler satar
Küfürlerim yol kenarına düşmüştür benim
Kir kokar
Ayak tabanlarına yapışır
Kahkaha atanların
Bir yere varmaz, evet
Uzlaştıramaz da bir yerlere beni
Ve sigara dumanı kadar görünmez
Geçicidir
Küfürler dökülürken dudaklarımdan
Hüsranla örtülüdür
Duramam öylece, kalkarım
Akıl selime düşerken taşlar
Ben bir korkağın en büyük silahına sarılırım
Kaçarım
Gecelerime gündüzler ekerek
Akıl kârı değildir bu kaçış
Bilirim, anlamsızlık serpili
Ben
Vurdumduymazca gelişigüzel tüttürürüm
Ahenkle küfürlerimi
Hayır, atamam onları içinden, dilimden
Küfür
Yegâne mirastır bana yadigâr
cankuş