Çaresizlik insana neler yaptırır? Ya da insan tam anlamıyla ne zaman çaresiz kalır? Yapacak bir şeyin kalmaması mıdır çaresizlik yoksa yapay kalacak şeyler yapmak mı? İkincisi! Yapacak bir şeyi kalmayan insan, efendi gibi köşesine çekilir. Esas çaresizlik, yapay olana sarılmaya çalışmaktır.
Mutluluk acı bir gerçek kadar keskindir. Kimi zaman bulaşıcıdır, kimi zaman bulaşamayacak kadar çaresiz kalır. Mutluluğun bile çaresiz kaldığı bir hayatta insan tutunmaya çalışır. Bir şekilde yaşamak zorundadır. Mutlu olamasa da bir yolunu aramalıdır. Tam bu noktada insan, sahte mutluluklara sarılır. Çaresizlik, bazen bir fotoğraf karesinde saklıdır. Çaresizlik; bir fotoğraf karesine, ait olmayan bir insanı eklemeye çalışmaktır.
Ölümlülerin ölümsüzleştiği fotoğraf karelerine önceden ölmüş olduğu için giremeyenler vardır, geride kalanları çaresiz bırakan. Her gün gördüğünüz, sohbet ettiğiniz, kimi zaman kızıp kimi zaman uzaklaşmak istediğiniz insanlar gün gelip gittiğinde sizde sadece anılarını bırakacaktır. Fakat bu devirde; söz uçar, fotoğraf kalır. Söylenen sözün bile hükmünün kalmadığı devirde bir fotoğraf karesi, uğrunda nice çaresizlikler barındırır.
Bir çocuk düşünün. Çok sevdiği bir insanı, çok sevdiğinin dahi farkına varmadan kaybetmiş bir çocuk. En yakını olmasına rağmen, bir yakınlık kuramadan uzaklaşmak zorunda kalmış bir çocuk. Elinde on parmağı geçmeyen yaşanmışlık ve on parmağı dahi bulmayan birkaç fotoğraf karesiyle yıllar boyu aynı anılara içlenmiş bir çocuk. Tüm ailesini bir arada gördüğü mütevazı yılları hatırında tutamamış bir çocuk. Göremediği için fotoğraf karesine sığınan ama onda da umduğunu bulamamış bir çocuk.
Bir aile fotoğrafının ne anlama geldiğini düşündünüz mü hiç? Her gün gördüğünüz insanlarla bir zaman sonra kim olduğunu hatırlamayacağınız gelin ve damattan yoksun bir fotoğrafınız oldu mu? Olsun. İleride çok pişman olursunuz. Bu, sizlere tüm ailesini bir arada gördüğü günleri hatırında tutamayan ve aile fotoğrafı çektirmek için çok geç kalan ama bunun pişmanlığını yaşayamayacak kadar küçükken tecrübe eden çocuktan ufacık bir istek. İleride tanımadığınız insanlara özelinizi açıp alakasız bedenlere eksik yüzleri ekletip sahte mutluluklara sevinme çaresizliğini yaşamamanız için, içten bir dilek.
Agâh Ensar Can