Pür-i’tinâ demin pey-i azminde yükselen
Tozlarla şimdi örtülü, mecrûh u münkesir.
Âlâm içinde cân veriyor; ordudan geliri
Her sayha-i zafer ona bir ayrı darbedir.
Düşmüş türâba zırh u silâhıyla bir yığın
Enkâz-ı âhenîn gibi; hûn-ı celâdeti
Akdıkça dalga dalga, cebininde toprağın
Bir çîn-i hande farkediyor çeşm-i nefreti.
Her şey onunla eğleniyor sanki: Yer, havâ,
Her şey; ciğerlerinde yanan ateş-i gazeb
Gittikçe iştidâd ediyor bir boğuk sadâ
Rûhunda inliyor, sitem-âlûd ü pür-taleb.
Bir zerrecik hayât ü mecâl…
İşte en büyük Maksûd-ı rûhu; işte bütün hırs u hasreti…
Ölmek… dövüşmeye başlanmadan, çürük
Bir dal kadar dayanmadan ölmek… Bu zilleti